Bugün seninle ilgileniyor, senden hoşlandığını alenen belli ediyor ancak onun tabirince sen yüz vermiyorsun ve ertesi gün ortalıktan yok mu oluyor? Şaşırma! Sen, onun seninle gerçekten ilgilenip, ilgilenmediğini anlamak için kendine ve hatta ona zaman tanırken; o, senin ona naz yaptığını zannediyor. Bu tip insanlarla her zaman karşılaşacaksın. Bunlardan çok fazla var!
Kimse kavun değil ki, götünü koklayıp kalitesini anlayalım… Elimizle bir yoklayalım… İnsanda karakter olmadığı müddetçe ele-avuca sığan götün de bir anlamı olmaz. O yüzden ne yapıyoruz? Her “Senden hoşlanıyorum” diyene ya da bunu ima edene balıklama atlamıyoruz. Seni gerçekten seven birinin senin için neler yapabileceğini görmelisin. Emin olmalısın. Seni kazanabilmek için çaba göstersin, savaşsın. İşte bu yüzden de onu bir süre denemelisin, gözlemlemelisin. Bu senin hakkın!
Bir insan senden gerçekten hoşlanıyorsa ya da sana aşık olmuşsa, senin kalbini kazanmak için çaba gösterir. Kolayca pes etmez. Maalesef günümüz insanlarının en büyük problemi, çok çabuk pes ediyor olmalarıdır. Artık hiçbir çaba sarf etmeden her şeyi anında elde eden, hatta ilişkilere bile bir “Tık” kadar yakın olan insanlar sabretmenin ya da sebat etmenin anlamını bilmiyor. İnternet sayesinde belli bir çevrede kısıtlı insanlarla idare etmek zorunda kalmıyor. Ancak tabi ki aşkta çabuk pes eden insanların sorunu - nedeni bu kadarla sınırlı değil.
Aşık değilmiş gibi davranmanın popüler olduğu şu dönemlerde, gerçekten sevdiği, aşık olduğu kişiye sıkı sıkı tutunan birini bulmak çok zor. Bugün seni sevdiğini, senden hoşlandığını söyleyip, senden bir karşılık alamadığında ortalıktan yok olan, çabucak vazgeçen pıtırcıkların en büyük problemi egosudur. Egoist insanlar, bir şekilde herkesten daha iyi veya daha önemli olduklarına kendilerini ve başkalarını inandırmaya çalışır.
Aslında bu gibi insanlar kolay kolay sana aşık olduğunu da dile getiremez, senden hoşlandığını da söyleyemez sadece ima ederler. Sen haklı olarak bir süre uzak kalırsın, onlar ise bunu kendine yapılmış bir haksızlık olarak görme eğilimindedir. Gece kafasını yastığa gömüp seni hayalinde yaşatır ama senin karşına geldiğinde umursamıyormuş ayaklarına yatar.
Diğer yandan, aşkta çabuk pes eden insanların gerçekçi olmayan beklentileri vardır. Filmlerde, dizilerde hatta çevresinde insanların birbirlerine olan aşkını görüyor ve buna özeniyordur. Kendisi de böyle bir ilişki yaşamak istiyordur. Ancak insanların ilişkilerinin o seviyeye getirmek için ne kadar çaba sarf ettiklerini, ne kadar zaman ve enerji harcadıklarını göremeyecek kadar kördür. Armut pişsin, ağzına düşsün istiyor…
Aşkta çabuk pes eden insanlar olumsuz algılara sahiptir. Yanlış bir şey yapma korkusu, yanlış bir söz söyleme korkusu, reddedilme korkusu, kazanamama korkusu, kaybetme korkusu gibi olumsuzlukları sürekli düşünüp durur. Seni kazanamamaktan korktuğu için çaba göstermek de istemez. Oysa şu hayatta pek çok şeyi emek vererek kazanır, çalışarak başarırız. Aşk ve ilişki de bunlardan biridir.
Son olarak aşkta çabuk pes eden insanlar seni hak etmediklerine inanırlar. Bu da bir nevi olumsuzluk algısıyla, egoistliğin karışımıdır aslında. Kendine güveni yerlerdedir ancak değilmiş gibi davranmaya çalışır. Olduğundan daha iyiymiş gibi görünmek ister, asıl sen onu hak etmiyormuşsun gibi bir tavra bürünür. Ancak işin aslı paragrafın başında belirttiğim gibidir.
Bu tip insanlara denk geldiğinde neden aramak için aklını fazla zorlamamalısın. İnan bana böyle boş bir şeyi düşünerek zaman harcaman sadece sana zarar verir. “Aman elimden kaçırmayayım, hemen karşılık vereyim” diye de düşünme… Bu tip insanlar asla senin elinin altında olmaz. Bugün sana, yarın öbürüne, sonraki gün bir diğerine imalar yaparak “aşkı” aradığını düşünür, düşündürür. Oysa böyle yaparak tek bulacağı egosunun altında ezilen yalnızlığıdır.