Bir
ilişki içerisindesin ama kendini mutlu ve huzurlu hissetmiyorsun, hatta çoğu kez diken üzerindesin ama ayrılamıyorsun… Buna ilişkide tükenmişlik sendromu deniyor.
Aslında
çok açıklayıcı olmaya gerek yok.
İkili ilişkilerde mutlu ve huzurlu olmak gerekir. Aileni
seçemezsin ama aile kuracağın kişiyi
seçme özgürlüğüne sahipsin. Bu konuda kısıtlı
seçeneklerin olduğunu düşünüyorsan, oldukça yanılıyorsun. Kısıtlı seçeneklerin
yok, sadece insanları güzel-çirkin
diye ayırt ediyorsun. Bu ayrımı
ortadan kaldırdığında insanı iç
güzelliğine göre değerlendirmeye başlayacaksın ve doğal olarak mutluluğa ve huzura doğru yol alacaksın.
İlişkide tükenmişlik sendromu yaşıyorsan, doğru
insanla birlikte değilsin demektir.
Bu da ileride çok büyük problemlere sebebiyet verecektir.
Öncelikle bir bakalım gerçekten bu
sendromdan muzdarip misin?
·
Kendini Onun Yanında Mutlu
Hissetmiyorsun
İlişkinin
başında mutluydun, onunla geçirdiğin
vakitler gayet güzel ilerliyordu ancak şu sıralar mutlu değil daha çok onun yanında bunalıyorsun. Kendini kenara
sıkışmış gibi hissediyorsun. Birisi kolundan tutup zorla seni sevgilinin yanına
getirmiş gibi…
·
Sürekli Diken Üzerindesin
İlişkide
huzurlu olmak gerekiyor ama sen
sevgilinin yanında huzurlu değil
daha çok gergin ve endişelisin. Onun için bir şeyler yapmaktan kaçınıyorsun. Ancak o senin sevgilin olduğu için bir şeyler
yapma gereği duyuyorsun. Fakat
kendini bu konuda zorlaman
gerekiyor. Bir şeyi yapmadan önce de saatlerce
düşünüyorsun “Acaba bunu yapmalı mıyım?”
Çünkü sevgilinin buna ne tepki
vereceğini kestiremiyorsun.
·
Tartışmalardan Olabildiğince
Kaçınıyorsun
Sevgili
ile tartışmanın bile bir zevki
vardır. Ancak artık bu zevki
yaşamadığın gibi her tür tartışmadan
da kaçınmaya çalışıyorsun. Çünkü bu
ilişkiden oldukça bunalmış
durumdasın. Kaçış yolu olarak sürekli
haksız tarafı oynuyorsun. Böylece özür
dileyerek bir an önce bu tartışmanın
bitmesini istiyorsun. Zaten
sevgilinin yanında mutlu ve huzurlu değilsin, üzerine bir de tartışarak ondan uzaklaşmak istemiyorsun. Fakat çok
geç tatlım, buna tükenmişlik sendromu deniyor.
·
Mesajlaşmaktan ve Aramalardan
Bıkmışsın
Sabah
olduğunda sevgiline “Günaydın” mesajı atıyorsun ama o mesajı atmak bile sana artık zor
geliyor. Atıyorsun, çünkü bu sabah o
mesajı atmadığında “Neden bana mesaj atmadın?”
sorusunu bile duymak istemiyorsun.
Kısaca “Atayım ve bir tartışmadan daha kurtulayım”
derdindesin. Genel olarak sevgilinin mesajlarına
ve aramalarına cevap vermek
istemiyorsun. Onun sesini duymak
sana huzur vermeliyken sen, sadece
kendini zorunlu hissettiğin için bu aramayı cevaplandırıyorsun.
·
Onu Düşünmüyorsun
Arkadaşlarınla
eğlenirken, kitap okurken ya da oyun oynarken onu düşünmüyorsun. Daha doğrusu düşünmek istemiyorsun
demek daha mantıklı olur. Düşündüğün
şeyler genelde kendi kişisel huzurunu bozmama
çabaların. Yani “Şimdi ona mesaj atmaktan
kaçınırsam, neden bana mesaj atmadın diyecek ve huzurum kaçacak”
şeklinde… Zorunlu bir düşünme durumundaysan, dostum bu ilişki çoktan bitmiş sen neyin kafasını yaşıyorsun?
·
Cinsellikten Uzaklaşıyorsun
İlişkilerde
cinsel hayat oldukça önemli, bağlayıcı
bir gerçektir. Genel olarak skor
peşinde koşan egoist gerzekler dahi hoşlandığı kişiyle birlikte olmak
ister. Ancak bu kadar bağlayıcı bir
gerçekten uzaklaşmaya başladığında artık
aranızda hiçbir bağ kalmamış
demektir. Onunla sevişmek dahi
istemiyorsan, sevişirken kendini iyi
hissetmiyorsan, sanki zorla
sevişiyormuşsun gibi bir algıdaysan ilişkide tükenmişlik sendromunu oldukça derinden yaşıyorsun demektir.
·
Artık Bazı Gerçekleri Görmeye Başladın
İlişkinin
başında onu her haliyle sevmen gayet
normal, zamanla bu biraz değişebilir.
Ancak bu değişim çığırından çıkma noktasında ise sonuçları kötü
olacaktır. Yani artık gerçekleri görmeye
başladın. Onun gerçek kimliğini ve kişiliğini görüyorsun. Gözünde çirkinleşmeye başlıyor, onu dinlemek dahi istemiyorsun. Yaptığı
davranışlar iyice gözüne batmaya başladı, iyice soğumaya başladın ve kaçıp daha mutlu, daha huzurlu
olacağın bir yere sığınmak
istiyorsun.
·
Genel Olarak Bu İlişkiden Sıkıldığını
Hissediyorsun
İlişkin
gerçekten çok sıkıcı ve bunaltıcı! Bunu biliyorsun. Bal gibi
ilişkinde tükenmişlik sendromu yaşıyorsun. Bunu kabullenip neden ayrılmayı seçmiyorsun? Kendini bu
kadar sıkıştırmanın sana hiçbir faydası yok. Bu dünyaya bir kez geldiğimizi unutma, hayat kısa ve olabildiğince mutlu
ol.
Zaten
yeterince ekonomik sıkıntı içerisindeyiz, sahip olmak
istediğimiz şeyleri satın alamıyor,
yapmak istediğimiz şeyleri çoğu kez yapamıyoruz.
Ailemizle, patronlarımızla, iş yerinde arkadaşlarımızla, okulda öğretmenlerle
ya da arkadaşlarımızla, hatta çevremizdeki pek çok insanla sorunlar yaşıyoruz. Bunalıyoruz
ve bazı nedenlerden dolayı cevap
veremediğimiz oluyor.
Hiç
değilse kendi seçtiğin sevgilinle mutlu
ve huzurlu ol. Zaten onunla mutlu değilsen, onun yanında huzurlu değilsen başka kimin yanında olacaksın ki?