Bugün
sana pek çok kadında dikkatimi çeken bir durumdan
bahsedeceğim; “Aşık olduğu erkekle arkadaşlık yapan
kadın…”
Bu
durum özellikle ergenlik çağlarında çok karşılaşılan bir şeydir ama yaş kemale erdiğinde ciddi problemlere dönüşüyor. Çünkü kadın
başka bir erkeğe aşık olsa da sevgili edinmekten hatta onunla evlilik planları
yapmaktan dahi çekinmiyor. Bunun
altında yatan sebep ise çok açık aslında…
Bu
tip kadınlar kendi tabirlerince “Kendisine bakmayacak” erkeklere aşık olurlar. O erkeklerinde huyu suyu
bellidir. S*ke sürecek aklı olmayan
ama ne hikmetse belki biraz yakışıklı,
belki biraz sempatik, kendi ortamında dikkatleri üzerine çekmeyi
başaran, geveze ve aslında insanın
beynini yormaktan öteye geçmeyen tiplemelerdir… Fakat bu
tip davranışlar o kadınlara çekici gelir. Çünkü hala çok konuşan erkeği bilgili-kültürlü, kendi ortamında dikkat çeken erkeği havalı, çok kadınla birlikte olduğunu iddia eden erkeği tecrübeli-çekici ya da kalp kırmayı marifet zanneden bu ç*k
kafalıyı bir bok zanneden kadınlar var.
Ergenlikte
bu tip erkek davranışlarının çekici
gelmesi biraz kabul edilebilir ancak; büyüdükçe bu kadınların olgunlaşması ve değişmesi gerekiyor. Bu kadınlar değiştirmek yerine seçmeyi
tercih ediyorlar. Şöyle ki;
Aşık
oldukları erkek kendisine bakmayacak,
öncelikle bunu kabulleniyorlar. Baksa bile muhtemelen tek gecelik bir ilişkiden öteye
geçmeyecek aralarındaki münasebet! Kadın, ona kendini kullandırtmak da istemiyor ama aşık…
O yüzden en mantıklısı onunla dost
olmak, her işine burnunu sokmak,
hayatına giren kadınları eleştirmek
ve uzaklaştırmak, hayatını yönlendirmek
ve her zaman elinin altında tutmak; birazda üzerine acizlik ekledi mi tamamdır!
Aslında
buna biraz da tecrübe diyebiliriz.
Çünkü zaten belirli bir yaşa gelmiş
bu kadının eski flörtlerine
baktığımızda bu ve buna benzer
tipleri görmek mümkündür. Şimdilerde edindiği sevgilisi, evlenilecek erkek sınıfındaki kişi ise, kadının (kendince)
kendi hayatını kurtarabilmesi için
bir gerekliliktir. Yani kötü
çocuklardan ağzı yanan kadın, iyi bir erkeği eş edinmeye odaklanır. Her ne kadar
başka birine aşık olsa da onunla bir
hayat kuramayacağını bilir, onunla arkadaş
olur, dost olur. Hayat kurabileceği
(evleneceği)
erkeğe döner yüzünü…
Başında
dedik ki; kadın başkasına aşıksa da sevgili edinmekten hatta onunla evlilik planları yapmaktan çekinmez. Olan da zavallı adama olur. Neden mi?
Aşık
olduğu erkeğin kendisine “Bağlı”
kalmayacağını bilir, kendisine “Bağlanabilen” bir erkek seçer. Kendisini aldatmayacak,
sadık kalacak, sevecek, kaçmayacak, ilgi gösterecek, tüm iplerini eline alacağı bir erkek… Yani aşık
olduğu herifin tam tersi…
Kadın
evleneceği erkeğe aşık değildir. Hatta onu sevmiyordur bile… Çünkü olay zaten aşk-sevgi değil, mantıktır. Ancak her ne kadar kadın, mantıklı olmaya çalışsa da içten
içe aşık olduğu erkeğin bazı tavır ve davranışlarını arzular. Şimdilerde birlikte olduğu erkek her ne
yaparsa yapsın kadını memnun edemeyecektir. Bunun nedenine bir örnek vermek gerekirse; evlenmeyi planladığı adam sessiz-sakin bir kişiliğe sahiptir ama
kadının aşık olduğu kişi daha atik ve yırtık biridir. Kadın bu sessiz adamı değiştirmeye çalışır, zorlar!
Aşık
olduğu kişi dikkatleri üzerine çekmeyi bildiği gibi aldatma eğilimindedir. Ancak kadının istediği “Erkek arkadaşı, hem dikkatleri üzerine çekebilecek kadar
popüler olmalı hem de kendisine sadık kalmalıdır.” Sadakati
aşık olduğu herifte bulamayacağını
bilir, bu yüzden kendisine sadık bir
adamı alıp ona aşık olduğu herifin
bazı özelliklerini monte etmeye
çalışır. O yüzden ilişki bir türlü ipe sapa gelmez…
Şimdi sen, “Acaba ilişkimde
kullanılan, değiştirilmek istenen erkek ben miyim?” diye soruyorsundur
kendine…
Bunu
anlaman oldukça basit! En başta kız
arkadaşının (evlenmeyi planladığın kadının) eski flörtlerine dön bir bak! Sana benziyorlar
mı? Huyları, tavır ve davranışları, tipleri… Eğer benzemiyorsa burada bir sıkıntı var demektir. Ancak hemen telaş etme! Eğer kadın
seni değiştirmeye çalışmıyor ve olduğun gibi beğeniyorsa o halde; kadın olgunlaşmış ve bu tip erkeklerden vazgeçip seni sevmiş olabilir.
Seni
değiştirmeye çalışıyorsa kime benzetmeye
çalıştığını anlaman lazım! Muhtemelen bu kişi onun hatta senin bile yakınında olan biridir. Sonuçta elde edemediğini arkadaş ediniyor. Diğer yandan bu kişiyi bulmak istiyorsan
kadının davranışlarına odaklan…
Herkese, hatta sana karşı bile her daim savunduğu
o erkek kim? O şımarttığı kişi kim?
Bak
bakalım; kadın, hangi erkek arkadaşının edindiği sevgililerden hoşlanmıyor ya da hoşlanmış gibi yapıp ardından
konuşuyor? Diğer yandan da aşık
olduğu erkeğe başka birilerini ayarlamaya çalışıyor. Kendi ayarladığı
kadının ardından neden bir süre sonra
kötü konuşmaya başlıyor?
Çünkü, ona aşık olduğunu kendi aklınca belli etmeme derdinde... Güya “Ben buna aşık olsam, ilgilensem neden birilerini
ayarlamaya çalışayım” havasında da, yemezler!
Daha doğrusu yiyen genelde erkekler
oluyor. Sonrasında “En yakın arkadaş skilini” kullanarak, “O kız şöyle kötüymüş, böyle boktanmış ben ilkin anlamadım
sana ayarladım, sen onu bırak” deyip uzaklaştırıveriyor ilişki başlamadan… Bu salak da kadının kendine aşık
olduğunu anlamadığı için “Yakın arkadaşım böyle
söylediyse bir bildiği vardır” deyip diğer kadınla yollarını arıyor.
Her
şeyi anladığında, bunaldığında, sıkıldığında ve ayrılma noktasına geldiğinde sevgilinin teselli
bulduğu omuz kime ait? Evet,
sevgilin (evleneceğin kadın) seni kaybedemez. Çünkü sen ideal bir erkeksin. Belki de onun şu boktan ilişki hayatında elle tutulabilir tek erkeksin…
Muhtemelen de safsın!
O
teselli bulduğu omuz neden aşık
olduğu erkeğe ait biliyor musun?
Bunun cevabı o kadar basit ki!
Aklınca ayrılığı kullanarak, aşık
olduğu erkeğe acizce bir tık yaklaşmış oluyor. Zaten ona her arkadaşça sarılışında iç çekiyor. Şimdi güya en kötü anını yaşıyor, bundan daha ala bir bahane olabilir mi aşık olduğu erkeğin kollarına kendini bırakmak için…
Senden dolayı üzgündü, o
da teselli etti!
Bırakmak
derken de öyle bütünlemesine değil!
Zaten onunla aralarında bir şey yaşanırsa
bu arkadaşlık, dostluk biter. Bitmemesi
lazım! O yüzden yerinde ve kıvamında olmalı… Güya başka biri için gözyaşı dökerken aslında kendini bu kadarcık bir şeyle tatmin ediyor. O salak
da en yakın arkadaşını teselli ettim zannediyor. Bir de bu herife gözü açık derler :D
Ne yardan ne serden...
Peki,
neden aşık olduğu erkek değil de
sen? Çünkü aşık olduğu erkeği peşinden
koşturamaz, ancak peşinden koşabilir. Aşık olduğu erkeği ele
avuca sığdıramaz ama seni çoktan kafeslemiştir.
Aşık olduğu erkeğin çevresindeki
kişileri, özellikle kadınları uzaklaştıramaz ama senin zaten çevrende
o kadar insan (kadın) yoktur. Olan da zaten
çoktan manipüle edilmiştir. Aşık
olduğu erkek baskın bir tiptir, onu bastıramaz ama seni çiğnemek
oldukça kolaydır. Aşık olduğu erkek haber dahi vermeye gerek duymazken, sen hesap
vermeye başlamışsındır. Aşık olduğu
erkeği değiştiremez ama seni değiştirebilir. Aşık olduğu erkekle evlenemeyeceğini bilir ama sen çoktan çeyiz
dizmeye başlamışsındır…
Ama onu da bırakmaz! Çünkü ona aşıktır
ve ondan uzakta aşk acısı yaşamak yerine, arkadaş-dost bahanesiyle yakınlaşıp
kendini tatmin eder…
Bir aydınlanma geldiyse,
kafanı kullanma vaktin de gelmiş demektir!
Kendini
kandırmaktan vazgeçmelisin. Bugün çöpe atmaktan korktuğun ilişkiyi
sürdürdüğünde geleceğini çöpe atmış olacaksın. Seni hiç sevmemiş,
sana bir kez olsun aşkla bakmamış,
hatta başkasına aşık bir kadınla ömür geçireceksin. Muhtemelen de aşık olduğu kişiyle tanışıyorsun.
Sevgilinin arkadaşı olduğu için vakit
geçiriyorsun belki de… Kendini bu
haksızlığı yapma!
Yeni bir ilişkiye
başlayamamaktan, elinde zannettiğin
kadını kaybetmekten, kadınsız
kalmaktan korkuyor musun? Yapma bunu kendine! Önünde sonunda seni “SEN”
olduğun için sevecek biri çıkacak
karşına… Geç olabilir ancak, acele edip boktan
bir evlilik yaşamak, hayatın boyunca
çekmek yerine geç evlenip daha
ortak, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürebilirsin. Hangisini
tercih edersin?
Ben sana bu evliliğin
sonuçlarını söyleyeyim;
Bugün
dahi seni bunaltan kadın
evlendiğinizde yanından, dizinin dibinden ayırmayacak. Evden işe işten eve döneceksin. Sosyal
hayatın olmayacak. Ailen uzaklaştırılacak. Çevrende tek bir arkadaşın dahi kalmayacak. Erkek erkeğe bir rakı
sofrası kurulmasını geç, kahve içmek bile hayal olacak senin için… Kendisi başkasına aşık olduğundan senden
de sürekli şüphe edecek. Ne demişler
“Kişi karşısındakini kendi gibi bilir…”
Kıskançlık seviyesi giderek katlanacak. İş yerinden tanıdığın bir kadın hakkında dahi hesap vermek zorunda kalacaksın karına... Telefonların karıştırılacak, sosyal medya hesapların
kapatılacak ya da ortak kullanıma geçilecek.
Kısaca özel hayatın kalmayacak!
Seni
istekleriyle, kaprisleriyle, plan ve entrikaları ile bastıracak. Hiçbir
tartışmadan haklı çıkmayacak ve haklı olsan dahi özür dileyen taraf olacaksın. O asla değişmeyecek ama sen onun istediği kalıplara gireceksin! Girmezsen huzurlu olamazsın…
Boşanma fikrini aklından
çıkar!
Şimdi
sen diyorsun ki, “Bi’deneyelim olmadı boşanırım,
ucunda ölüm yok ya, denedim olmadı!” Ya tatlım, senin gibi iplerini elinde tuttuğu birinden neden
boşansın? Bir daha nereden bulacak
senin gibi safını? Amacı sevmek ya da sevilmek değil ki, KOCA edinmek!
Zaten
bunca şeyi de seni sevmediği için
yapıyor, yapabiliyor. Çünkü insan, sevdiğine
bunları yapmaz!
Her
zaman söylüyorum; çok akıllı ve açıkgözlü erkekler olabilirsiniz. Ancak
“Kadınlar sizden akıllıdır” dediğimde bozulmayın. Sizlerle, onların
aralarında inanılmaz bir yetiştirilme
farkı var. Sürekli baskılanan biri bu baskılardan kurtulma yolları arar. Asla laftan anlamayacak geri kafalı ailesine rol keserken diğer yandan onların
baskılarından kurtulmanın bir yolu olarak yalana,
dolana, entrikaya başvurur. Giderek bu konularda profesyonelleşir.
Sizler
daha serbestsiniz. Özellikle bu
toplumda daha özgür yaşıyorsunuz.
Doğal olarak hem kadınların yaptığı pek
çok şeye akıl erdiremiyor hem de yaptıkları davranışların, planların çoğu kez altında yatan sebeplerini de
anlamıyorsunuz.
İşte bu durum da
onlardan bir tanesi…