Ailesinden
baskı gören, itilip-kakılan, kısaca
çocukken çok eziklenen erkek aklınca
özgür olmak ister. Bunun yanı sıra
ailesinden hiç sevgi görmemiş, hep
bir ilgi alaka beklemiş ama
bulamamış, dış kapının dış mandalı gibi büyümüş
erkekler de hayatlarında bir insanı uzun
süre tutamazlar. Sadece kadınlarla
için değil genel olarak erkeklerle de uzun süreli arkadaş olamazlar.
Uzun ve ciddi bir ilişki istemeyen erkekler zaten bir ilişkiyi yürütebilecek kapasiteye
sahip değillerdir. Aşağılık
kompleksli ve bencil bir yapıya
sahip olan bu erkek türü, her konuda yalnızca kendisini haklı görür. Empati kurma
yeteneği yoktur. İnsanların duygularını,
düşüncelerini anlayamazlar ve
insanları tanımakta güçlük çekerler.
Hemen
hemen girdiği her ortamda bir avcı
gibi kadınları baştan aşağı süzerek her birini yoklar.
Pek çok kadına rahatsızlık vererek flörtleşmeye çalışırlar. Şayet böyle
bir dostun, arkadaşın ya da sevgilin varsa bulunduğun her yerde rezil olursun.
Kimsenin
örnek aldığı kişi değildir.
Arkadaşı, dostu dediğin insanların çoğu kez alay konusudur. Her ne kadar bu erkek türü kendisini “Flörtöz”
olarak adlandırmaya çalışsa da
başkaları için sıradan bir yavşaktır.
Bu
tür erkekler tamamen bireysel bir hayat yaşarlar. Özel günlere kafa yormak istemezler çünkü zaten kendine ait olan özel günlerini kimse kaile alıp kutlama
zahmetinde bulunmamıştır. Başka birinin fikrini duymak, bu fikre uymak
ya da hiç değilse saygı göstermek
onlar için gereksizdir. Sorumluluk sahibi olmak ise üstesinden
gelebilecekleri bir durum değildir.
Bu
yüzden zamanını bu tür erkeklerle ziyan
etmekten vazgeç!
Bir
belgeselin daha sonuna geldik
sevgili okuyucum. Başka bir “İnsan olamayanlar” belgeselinde görüşmek
dileğiyle…