Yeni
gelin sunumu, benim kanaatimce gösteriş budalası haline dönüşmüş kızlarımızın, ataerkil düzenin kurduğu tuzağa
düşmüş yeni gelin kıroluğu.
Üretkenliği 4 duvar arasına sıkışmış bu kadınlara acımamak elde değil.
Televizyon
programlarıyla başlayan bu durum
öyle popüler bir hal aldı ki tüketim çılgınlığının
yanı sıra aldıkları yorumlar ve beğenilerde işin bokunu çıkarmalarına neden oldu.
Bu
kadınların başka işleri yok, başka dertleri yok, bir hayat gayeleri yok. Sırf
evlenmiş olmak için evlenen, abaza kadınlar bir koca bulmuş olmanın mutluluğunu yaşıyor. Çin malı eşyalarla, çocukken sahip olamadığı Barbie evi hayalini evliliğine
taşıyor. İşlevsizliğin deliliğe
vurmuş hali…
Küçük
sandalyelere bisküvi oturtarak, fincanlara
kurdele bağlayarak, tuvaletlerinin
yerlerini mumlarla süsleyerek
kocişkosu Murtaza’nın eve gelmesini
bekliyorlar. Hazırlanan kahvaltılardan,
yapılan yemeklerden ve ara öğün atıştırmalıklarından süslemeleri
kaldırırsan 10 yaşında çocuğun bile
yapabileceği şeyler…
Dolaptan
iki tabak çıkarıp masaya koymayı, iki zeytin, bir kalıp peynir, 3-4 dilim salam
doğramayı sofra kurmak zannediyorlar. “Aşkla hazırlanan kahvaltı” diye not düşüyor paylaşımının altına. Hem de
aşk’la! Sofraya bakılırsa o kadar da
aşık değilsin yavrucuğum. Beceriksizlikten mi yoksa boşluktan mı bilemiyorum, kahvaltı
sofrasına konması gereken şeyleri koyduğu için mucize
yarattım zannediyor.
Bu
durum o kadar ileri gitti ki yatak odalarına kadar uzadı. E hani mahremdi, hani en yakınımız dahi olsa
bir insanın evine misafirliğe gittiğimizde bile yatak odasına girilmezdi. Sen yatak odanın videosunu çekip hem de öyle düz
bir video değil, tüm hazırlıklarını
yapıp, süsleyip-püsleyip, kocanı da kırlent gibi bir kenara oturtup
çekiyorsun bu videoyu…
İşin
garip yanı, bu kadınlara
baktığımızda hep aynı tarz hep aynı görünüş hep aynı kafada olduklarını görmekteyiz. Dindar gibi görünüp toplumca kabullenilmiş din kültüründen oldukça uzak, gösteriş ve koca meraklısı,
kompleksi, hiçbir işi gücü olmayan, boş kadınlar… Güya tesettürlü ama dar ve cafcaflı
kıyafetler, abartılı makyajlar ve
abartılı aksesuarlar, kolda sıralı altınlar… Hani dinde gösteriş olmazdı?
Hani
tesettürün amacı dikkat çekmemek, vücut hatlarını saklamaktı?
Benim
bu tesettür olayına bakış açımı iyi-kötü blogumu okuyanlar bilirler. Bizim dinimizde kadını kapamak, çarşaflar içine sarmak diye bir şey yok. Tesettür denilen şey ataerkil düzenin uydurduğu, kimse
kitabı okumayıp kulaktan doğma din kuralları ile yaşadığı için günümüze
kadar gelmiş koca bir saçmalık.
Kadını kapat, erkeğin gözü kaymasın… O kendi gözüne hakim olsun şerefsiz.
Bak
yine attı tepemin tası… Biz nelerle mücadele
ederken hala şu kadınların şu saçmalıkları
yapması sinirlerimi bozuyor.
Kadın-erkek eşitliğini sağlamaya
çalışan, kadınların bu toplumda var
olduğunu yıl olmuş 2019 hala kabullendirmek için mücadele veren, işlenen onca kadın cinayetine, tacize, tecavüze bi’dur demek için, bunların olmasını
engellemek için çırpınan kadınlardan
da mı utanmıyorlar? Yazık…
Artık
arkadaşlarla güzel vakit geçirmek,
iki lafın belini kırmak için kahve
içmek yok. Artık sunum yapabilmek için var o kahve...