“Cinselliğe düşkünlük” deyince ilk akla erkekler gelir. Hadi ama… Oysa en
az erkekler kadar kadınlarda cinselliğe düşkündür.
Fakat ataerkil, baskıcı toplum, namusu
sadece kadının iki bacağının
arasında aradığı için, kadınlar kendini tutmak
zorunda kalır. Tutmak zorunda değilsin!
Senin namusun kendine… Benim sana bu konuda verebileceğim tek tavsiye; her önüne gelenle birlikte olma…
Gelelim
genel olarak erkekleri cinsellikten soğutan
faktörlere… Erkeklerinde bir kısmı daha doğrusu İNSAN olanları, cinsellik
söz konusu olduğunda bazı
kırmızıçizgilere sahiptir. Abaza
gibi her kadınla birlikte olmak yerine,
birlikte olacağı kadını seçerler.
·
Erkeklerin vücudu hakkında yeterince
bilgiye sahip değilsen;
Erkeklere
senin vücudun hakkında yeterince
bilgiye sahip olmadıkları için kızıyorsun. Peki, sen onlar ya da onun
hakkında ne denli bilgiye sahipsin?
Bir penisi var ve hepsi bu kadar mı sanıyorsun? Fakat ben onu sadece tahrik edebilmenden bahsetmiyorum. Bilimsel olarak erkek vücudu hakkında ne kadar bilgiye sahipsin? Eğer bilgin yoksa ve onu yalnızca bir penisten ibaret görüyorsan, senden soğuyacağını aklından çıkarma.
·
Fiziğinle barışık değilsen ve
vücudundan utanıyorsan;
Erkekler
genellikle fizilsel olarak kendisi
ile barışıktık. Aynı şekilde
karşısındaki kadının da fiziksel olarak kendisi ile barışık
olmasını isterler. Sen fazlalıklarından,
izlerinden, kusurlarından utanıyorsun ama onlar çoğu kez bunları görmüyor bile. Bu yüzden “Işıkları kapatmana gerek yok”. Özellikle bir erkek
seni gerçekten seviyorsa bırak sana hayranlıkla
baksın. Karanlık, yorgan altı vs. cinsellik erkekleri soğutur.
·
Temizliğe önem vermiyorsan;
Temizlik
sadece güzel kıyafetlerle, kıçına parfüm şişesi kaçmış gibi parfüm kokmakla olmaz. Genel temizlik gerek toplumda gerek kişisel gerek dini yani
kısaca her konuda oldukça önemlidir.
Temizlik konusunda daha açıklayıcı
olmak gerekirse;
Ağız Kokusu
Erkeklerin
burunları kadınlar kadar hassas
değildir. Terlemek gibi doğal
kokular onları rahatsız etmese de ağız
kokusu oldukça önemlidir. Ağız sağlığına yeterince önem vermeyen bir toplum olarak maalesef cinsel birliktelik yaşanacağı sırada da bunu es geçiyorsun. Bahsettiğim durum alkol ya da sigara
kokusu değil. Bunlar zaten partnerinde olan alışkanlıklar ve senin de bilip
kabullendiğin şeyler. Fakat çürük diş kokusu ve tadı, sarımsak ya da soğan kokuları, sabah uyandığında oluşan kokunun partnerini rahatsız edeceğinden emin olabilirsin.
Bu yüzden cinsel birliktelik yaşamadan önce ağız kokusuna dikkat
etmelisin.
Kol Altı Kılları
Kadınlardan
sürekli olarak "kılsız" olması beklenir. Aslında bu
kadınların kendi kendine oluşturduğu
hurafe. Bacaklarında, kimi zaman kısa
olmak sureti ile vajinada kıl olması hiçbir zaman sorun yaratmaz. Erkeklere
itici gelen en önemli nokta kol altlarındaki kıllardır. Kol altı
sürekli göz önündedir. Terlersin ve kıl olduğunda daha çok
terleyerek koku meydana
getirir. Kıyafetlerinde ter izi bırakarak kötü bir durumu gözler önüne serer.
Ayak ve Çorap Kokusu
Ayak
ve çorap kokusunu engellemek zor
olabilir. Fakat pis bir insan olmak
ayrı mevzu. Soyunurken çoraplarını çıkarıp
bir kenara atmak ve o kokuyla yatağa
girmek yerine daha en başından çoraplarını banyoda
çıkarıp hem çoraplarını hem de ayaklarını yıkayabilirsin.
Tırnak Bakımı & Uzun
Tırnak Sorunsalı
Bir
erkeğin ilk baktığı yer neresidir?
Hayır, düşündüğün yer değil. Kadının elleridir. Hatta pek çok erkek
bir kadının ne kadar bakımlı ve temiz olduğunu ellerinden anladığını dile getirir. Uzun ya da kısa olması ya
da ojeli olup olmaması değildir
sorun. Çok uzun tırnaklar, eğer fantezisi yoksa erkeği rahatsız eder. Tırnakların içerisindeki
mikroplar ya da onun vücudunu çizebileceğin gerçeği öylece ortada
dururken, cinsel arzuları geri plana düşer.
Aşırı Makyaj, Parfüm ve
Kötü Tat!
Temizlik
konusu açılmışken, parfümden biraz
bahsettik ama bu durumu ayrı bir
kategoride de değerlendirmek lazım.
Geçen gün bir yazı okumuştum. "Ortalama Sevişen Bir Erkeğin 40 Yaşına Kadar Toplam 7
Kilo Kozmetik Yiyor" Bu konuya nasıl bir tepki vereceğimi bilemedim. Fakat erkekler bu konuyla baya dalga geçmişler.
Güzellik
algın nasıl bilmiyorum ama başta insan kendisiyle barışık olmalı. Her kadın (erkek :D) makyaj
yapar. Önemli olan bunu abartmamak, ayarını bilmektir. Bazı kadınlar makyajı sildiği zaman altından bambaşka biri çıkıyor. Hoş bizde olan makyaj malzemeleri ile bu durum her ne
kadar zor olsa da sonuç itibariyle abartmamak gerek. Zaten pek
çok erkek doğal olanı daha çekici
buluyor.
Gelelim
parfüm konusuna, az önce kıçına parfüm şişesini sokmuş gibi kokmaktan bahsettim. Evet!
Bazen öyle bir parfüm sıkıyorsun ki
bırak erkeği cinsellikten soğutmayı
herkesi kendinden uzaklaştırıyorsun.
Asansöre giriyorum buram buram bir kadın parfümü… Dolmuşa
biniyor bir kadın, dolmuştaki herkes aksırmaya,
tıksırmaya başlıyor. Astım hastası olan insanlar var farkında
mısın?
Ayrıca
parfümü nereye sıkman gerektiğini
bilmiyor olman da ayrı bir konu.
Parfüm direkt olarak tene sıkılmaz.
Hem zararlıdır hem de oldukça acı
bir tadı vardır. Partnerin seni öperken vs bu tadı aldığında doğal olarak senden
uzaklaşır.
·
Onu uğraştırıyorsan;
Tamam
bazen nazlanabilirsin, bazen canın
gerçekten istemeyebilir, bazen bunu
bir oyuna dönüştürürsün ama abartma. Tadında bırakmasını bilmek gerekiyor. Bazen de sırf onu uğraştırmak için bilerek
yapıyorsun, kendini ağardan satmaya çalışıyorsun ama sonunda
birlikte oluyor musun? Oluyorsun… O zaman ne anladık?
·
Taklitler yapıyor ve saf ayaklarına
yatıyorsan;
Seks
esnasında o kadar bağırman gereken
bir durum yok tatlım. Porno çevirmiyorsunuz. Evet bazı pornocu erkek kesimi, seks
esnasında kadının çığlıklara boğulduğunu düşünüyor olabilir ama
zaten öyle bir tiple olmak da ne bileyim…
Neyse, kısaca orgazm taklidi yaptığın zaman erkekler bunu anlıyor ve bu da onların soğumasına neden oluyor.
Birde
safı oynamak var. Bilmiyormuş gibi yapmak. Tamam bazı
şeyleri bilmiyor olabilirsin ama
daha önce hiç yapmamışsın gibi rol kesmek de neyin nesi? El
değmemiş saf kız rolü ha! Hele bazıları bu saf kız ayaklarını tam kaşarlığa
vuruyor. Hadi ama kızım el değmemiş
kız ayaklarını bir kenara bırak
artık. Milli takımın tarihini anlatan kitaplarda bile senin albümündeki kadar erkek fotoğrafı yok…
Ayrıca
artık rol kesmeyi bir kenara bırak.
Şu devirde olması gerektiği gibi kadınlarda evlenmeden cinsel
birliktelik yaşıyor. Bu doğal durum ancak yobaz erkeklerin hoşuna gitmiyor. Ya kabul edecekler ya da s*ktir olup gidecekler…
·
Üstünlük taslıyorsan;
Nasıl
ki safı oynamandan hoşlanmıyorlarsa,
üstünlük taslamandan da
hoşlanmıyorlar. O an yataktasınız. Kimin daha zeki, kimin daha tecrübeli,
kimin daha üstün olmasının bir
anlamı yok. O kadar üstünsen bu
erkekle ne işin var? Git daha iyisini
bul o halde.
·
Bahaneler türetiyorsan;
“Başım ağrıyor, kıçım ağrıyor” genelde bu durum evlilik sonrası ortaya çıkan bir şey.
Açıkçası pek anlamıyorum. Evlenene kadar
hiçbir ağrınız sızınız olmuyor da evlendikten sonra neden bu ağrılar bir anda
su yüzüne çıkıyor? Tamam herifin gerçek yüzünü görmüş, aslında pis
bir herifle evlenmiş olabilirsin.
Bunlar seni cinsellikten de soğutmuş olabilir ama o zaman neden boşanmıyorsun?
Bu
boşanmak için bir sebep değil diye düşünebilirsiniz. Fakat
bence en büyük sebep bu. Evli bir
çiftin arasında cinsellik kalmamışsa
zaten ne kalır? Eşimizi, sevgilimizi
diğer insanlardan ayıran özellik
zaten cinsel birlikteliktir.
Kadınlar
çoğu kez evlendikten sonra bahanelerle
cinselliği geri plana atarlar. Erkeklerde bu durumdan hiç hoşnut olmaz ve maalesef bu zevki
dışarıda ararlar. Çünkü dediğim gibi
çiftin arasında olması gereken en
önemli şey cinsel birlikteliktir. Erkeğin yaptığı doğru bir davranış demiyorum. Hatta bana göre şerefsizlik ama sonuçta onu kimi zaman bu davranışa iten durum, cinsel isteğinin partneri tarafından karşılanmıyor
olmasıdır.
·
Sınırları daraltıyorsan;
Tabi
ki söz konusu cinsellik olduğunda sınırların olması gerekiyor. Fakat
cinselliğin olmazsa olmaz bazı noktaları
vardır. Farklı pozisyonlar, oral seks,
fantezi kıyafetler… Bunlar doğal
olan şeylerdir. Bunlarda hem kendini
hem de partnerini kısıtlarsan senden
soğuması kaçınılmazdır.
·
Hareket kalıyorsan;
Çok
düz bir açıdan bakarsak, seni şişme bebeklerden ayıran bir özellik de hareket ediyor olman.
Yani cinsel birlikteliğin karşılıklı
olması. O sana dokunur, sen ona dokunursun falan filan. Fakat öylece hareketsiz bir şekilde yattığın zaman o
bir sevişme olmuyor. En kötü yanı da erkekler bu tip bir durumda
kendini “Karşısındaki insanı taciz ya da daha
kötüsü tecavüz ediyormuş” gibi hissediyor.
Bu yüzden de cinsellikten en çok soğuma
nedenleri arasında “hareketsizlik” yer
alıyor.
·
Kendini ona bir hediye gibi sunuyor ya
da ceza olarak kullanıyorsan;
Sürekli olarak erkeklere “Kadınları
cinsel bir obje gibi görmezsiniz” diye bağırıp azarlıyorum. Fakat sen
böyle bir davranış sergilediğinde
kendi kendini obje konumuna
sokuyorsun. Sen bir obje değilsin. “Hadi bak şunu yap sana ne vereceğim” ne vereceksin yahu? Saçmalama istersen… Aynı şekilde cinselliği bir ceza gibi kullanmak da nedir? Tam sana dokunuyor “Hayır,
sen bugün şu isteğimi yapmadın sana yok” ne? Ciddi misin? “İstemiyorum” demek ayrı, evet ona kırgın ve kızgın olabilirsin ama ceza
verir gibi konuştuğun vakit sadece
kendini objeleştirirsin. Zaten
erkeklerde kendini ona hediye gibi
sunmandan ya da ceza verir gibi
uzaklaşmandan hoşlanmıyor.
·
Başkaları ile kıyaslıyorsan;
Genel
olarak kadınlar pek çok şeyi birbirleri
ile konuşuyorlar. Eminim sende arkadaşlarını
anlatıyorsun ya da arkadaşında sana bazı şeyler anlatıyordur. Fakat partnerine
dönüp komşunun oğlunu örnek gösterir
gibi “Şunu kocası ya da sevgilisi şöyle yapıyormuş”
dediğinde ondan iyi bir performans bekleme…