Muhafazakar
toplumlarda baş gösteren en büyük cinsel problemdir Vajinismus! Özellikle kadın dendiğinde
cinselliğin ayıp, günah, yasak gibi kelimelerle anılması;
çocuk ve genç nesle doğru ve detaylı
cinsel bilgilendirilme yapılmaması
vajinismusun en önemli temel nedenlerini
oluşturmaktadır. Bununla birlikte pek çok kadın bu durumu göz ardı ederek ertelemeye çalışır. Fakat bu sorun zamanla kendi
kendine çözülebilecek bir şey değildir.
Toplum
hurafelerince kadın, ilişkiye girdiğinde
bilinçaltı bunun “Ayıp”
olduğunu düşünür. Ayrıca kendisine çok
zarar verebileceği çok ağrı ve acı çekeceği ve kızlık zarından gelişen aşırı kanama nedeniyle hastaneye gitmek zorunda kalabileceği ile ilgili hurefelerle dolmuştur. Fakat bunların
hepsi artık patlaması gereken içi boş
koca bir balondur. Maalesef yıllarca kadına kızlık zarının çok
önemli bir organ olduğu ve çok titizlikle korunması gerektiği mesajı verilmiştir. Bilinçaltı
düzeyinde oluşan bu kaygılar
nedeniyle tedirgindir ve kendini rahat
hissedemez.
Başka
bir açından konuyu ele aldığımızda
ise, cinsel birliktelik yaşadığı zaman partneri
beklentilerini karşılayamaz, bilgisizliği
de eklenir ve kocaman bir hayal kırıklığı ile kadının cinselliğe olan isteği azalır. Erkekler genellikle kadın vücudu hakkında
bilgisizdir. En bilinçli erkeği dinlesen kadın vücudu hakkında
edindiği bilgiler %10’u geçmez.
Kadının nereden ve nasıl zevk
aldığını bilmez ve yalnızca cinselliği kendi istek ve arzuları
üzerinden yaşamaya çalışırlar. Cinselliğin sadece erkeğin haz alması gereken bir durum olarak gösterilmesi, kadınların bu konuda ikinci planda olmaları
gerektiği gibi kavramlar vajinismusa
neden olur.
Cinsellik eğitimi ne aile içinde ne de okul ortamında tam olarak verilmez. Her zaman üstü
kapalı ve aşılamaz bir tabudur. Fakat bu tabuların altında en
çok kadınlar ezilir. Namusla ilişkilendirilen cinsellik her zaman kadının
üzerinden süregelir. Kızlık zarının patlaması gibi yanlış
bilgiler hem kadına hem de erkeğe virüs
gibi enjekte edilir.
Baskıcı
toplum, ataerkil düzen erkeğin
cinsel birliktelik yaşamasına gayet normal bakarken, kadının yaşamasını ayıplıkla nitelendirir. Bununla
birlikte cinsel ilişki yaşayan erkeğin,
ilişkiye girdiği kadın kötü anılır.
Tüm bunlar kadınların cinselliğe olan
isteğini azaltır. Evlendikten sonra bile bu durum devam eder…
Peki, sorun nerede? Sorun erkeklerin konuya bakışı ve kadınların bilinçaltında!
Kızım,
bilinçaltını bu saçma sapan düşüncelerden arındır. Sırf sen özgür bir birey olarak cinselliği yaşamak istiyorsun diye sana
başka gözlerle bakan erkeklerin çenesini
kapamayı bil. Senin hayatına kimse karışamaz. O vücut senin ve sen kiminle istersen
cinsel ilişkiye girebilirsin. Tabi ki kendin için seni seven, sana saygı gösteren,
seni hor kullanmayan birini seçmen gerekecektir. Bunu da başkaları için
değil kendin için yapacaksın.
Oğlum,
artık silkelen ve kendine gel. Her kadına cinsel obje gibi bakma! Namus kadının bacak arasında değil senin fikirlerinde,
düşüncelerinde, bakışındadır. Başkalarının namusuna
sahip çıkmak senin ne haddine? Sen haddini bil ve önce kendi namusuna
sahip çık! Kadınları cinsel
birliktelik yaşadı diye yaftalama.
Her kadınla cinsel birliktelik yaşamaya kalkıp sonrada
onlara kötü gözle bakmak nedir? Bu nasıl bir adilik! Kadınların cinsellik yaşamasına karşıysan o zaman sende bir kadınla
cinsel birliktelik yaşamazsın. Yaşamayacaksın!
Bak senin için neler neler üretiyorlar. Git bir tane edin erotik shoplardan!