Evlenilecek Erkek mi?


Sen şimdi o evde kalmışlık hikayelerini, milletin "Ne zaman evleneceksin?" sorularını bir kenara bırak. Açıkça söylemek gerek bu devirde evlenecek erkek, kısaca "Adam" bulmak zor. Sırf evlenmiş olmak için koca hayatını bir mahlukatla geçirmek zorunda değilsin. Böyle bir yola girmiş isen o zaman dikkat etmen gereken noktaları inceleyelim;

 

·         Annesiyle olan ilişkisine bakacaksın;

 

Bir erkeğin annesine davranış şekli kadınlara verdiği değerin ön izlemesidir. Eğer anasının dizinden ayrılmayan her işini annesine yaptıran bir erkek ise çekeceğin var benden söylemesi. Bunun yanı sıra annesini azarlıyor, hakaret ediyor, küçümsüyor "Sen ne bilirsin" tavırları takınıyor ise unutma ki bu tavırları bir gün sana da gösterecek.

 

·         Ne istediğinden emin mi?

 

Geleceği ile ilgili planları neler? O da sırf seninle evlenmek için mi evleniyor? Evin işini yapacak bir hizmetçi mi arıyor yoksa bir hayat arkadaşı mı? Bunları anlamak pekte zor değil.

 

·         Karşılaştığı sorunlarda tavırlarına dikkat et;

 

En ufak aksaklıkta bile yüzü düşüyorsa, sürekli sıkılıyorsa, sorumluluklarını bilmediği gibi bunları sana yüklüyorsa bu erkek seni yalnızca dibe çeker. Hayatın iyi yönlerini görebilen, zorlukların üstesinden beraber gelebileceğin, başını güvenle yaslayabileceğin biri değilse hayatını piç etme.

 

·         Son dakikaya gelince korku sergiliyor mu?

 

Hiçbir erkek evlilikten korkmaz. Yalnızca özgürlünün kısıtlanmasından korkar. Ayrıca evliliğin getireceği sorumlulukları taşımaya gücü yoktur. Kendince, sanki yapabilecekmiş gibi yüzlerce çiçekten bal almak yerine tek bir papatya ile idare etmeyi göze alamaz. Erkeklerin çoğu ne niyetle bu yola girdiklerini daha en başında belli ederler aslında. Fakat sen, sadece aşkın verdiği at gözlükleri yüzünden gerçekleri görmek istemezsin.

 

·         Öfkesini kontrol edebiliyor mu?

 

Günümüzde ne yazık ki hala kadınlar duygusal veya fiziksel şiddeti hayatında en az bir kez yaşıyor. Konu ne olursa olsun sana elini kaldırdığı an, bir canavar gibi tükürükler saçarak sana bağırdığı zaman hemen ama hemen o herifi hayatından çıkar…

 

"Aslında beni çok seviyor, asla canımı yakmak istemez ama sinirlenince kendine hakim olamıyor işte" cümlesini kurarsın muhtemelen; fakat bu cümlede "ama"dan önceki kısmın hiçbir önemi yoktur!

 

·         Hatasını kabul ediyor mu?

 

Erdemli bir insanın belki de en önemli özelliği, hatasını kabul etme ve özür dileyebilme davranışıdır. Ne yazık ki erkeklerin çoğuna bu özellik yüklenmemiş. Hatalı olduğunu bildiği halde, özür dilemeyi bir zayıflık olarak gördüğü için "özür dilerim" lafını ağzından almak oldukça güçtür. Oysa elinde en sevdiğiniz çikolatayla veya bir demet papatyayla gelip "ben eşeğim" dese ve hatalı olduğunu kabul etse, gözünde bin kat daha değerli bir insana dönüşür. Tabi bunun yanı sıra affedilmeyecek hatalar yaptığında bir zahmet affetmeyin be ablacığım...

 

·         Karışma sınırını aşıyor mu?

 

İlişkide kıskançlık elbette olması gereken ve ilişkiyi besleyen bir faktör olarak görülebilir. Fakat bunun dozunu tutturamayan erkek sana ciddi sıkıntılar verir.

 

"O eteği giyemezsin", "artık o çocukla görüşmeni istemiyorum" , "en geç dokuzda evde ol"... Yazarken bile sinirleniyorum. Sen kimsenin eşyası ya da evcil hayvanı değilsin. Sana emirler vermesine, hayatını yönetmesine izin verme.

 

Sen, o yokken de var olan, ondan sonra da var olacak olan bir bireysin. Kendine olan saygını kaybettirmesine izin verme.

 

·         Hayatını seninle geçirmeye hazır mı?

 

"Ben buyum beni böyle kabul et" dediği an çantanı al ve o erkekle vedalaş. İnsan sevdiğini tabi ki olduğu gibi kabul etmeli. Fakat eğer hayatınızı birleştirecekseniz yeniliğe ve değişime her ikinizin de açık olması gerekmektedir. Yıllar içinde, sevdiğimiz müzik türü, giyim stilimiz, olaylara bakış açımız ve diğer pek çok şey sürekli bir değişim halindedir.

 

Değişimi baştan reddeden, olumsuz özelliklerini ömür boyu değiştirmeyeceğini söyleyen erkek gerçekten doğruyu söylüyordur ve değişmeyecektir. Sen on öyle kabul etmek zorunda değilsin. Bir ilişkide karşılıklı fedakarlıklar olmazsa o ilişkinin ömrü zaten son derece kısa olacaktır. Bırak değişmesin ve kendi sabit dünyasına yalnız başına gebersin.

 

·         Merhametli ve Şefkatli mi?

 

Genel olarak kadınların merhametli, şefkatli, sıcacık bir kalbe sahip olması alıştığımız bir durum. Erkeklerde nadiren görülen bu özellik, dikkat etmen gereken en önemli özellikleri.

 

Canın yandığında onun da yüreği parçalanıyorsa, hasta olduğun zaman “Ne yapabilirim?” diye etrafında dört dönüyorsa, bütün mutfağı birbirine katmasına rağmen sana sıcak bir ıhlamur ya da çorba kaynatıyorsa, çok yorulduğun zaman çantanızı bile taşıyorsa, sıkı sıkı tutun adama, sakın elinden kaçırma!

 

Tabi merhameti ve şefkati yalnızca sana değil aynı zamanda doğadaki tüm canlılara da olmalı...

 

·         Diğer insanlara nasıl davranıyor?

 

Bir erkeğin sizi el üstünde tutması, prenses gibi davranması asla tek başına yeterli değildir. Diğer insanlara davranış şekline bakarak bir insanı çok kolay tanıyabilirsiniz. Bir mekana gittiğinizde masaya gelen garsonla nasıl konuşuyor? Nazik ve güler yüzlü mü yoksa kaba ve emirler savurarak mı? Yolda yürürken aniden yanınıza gelen peçete satan çocuğa nasıl davranıyor? Sevecen ve merhametli mi yoksa kaba ve saldırgan mı? Kalbinde iyilik barındırmayan ve nezaket sahibi olmayan erkeğin senin hayatında yeri olmamalı.

 

·         Dinliyor mu?

 

Mutsuz sonla biten evliliklerin tümünün altında bu sorun yatar: dinlememek! Erkekler dinliyor gibi yapmak konusunda uzmandır. Seni gerçekten dinlediğinden, fikirlerini önemsediğinden, sorunlarınla ilgilendiğinden ve sana destek olduğundan emin ol.

 

Mutlu bir evliliğin sırrı da karşılıklı saygının ve sağlıklı iletişimin sürdürülebilmesinde gizlidir. Sana saygı duymuyorsa, anlattıklarınla ilgilenmeyip, düşünceleriniz önemsemiyorsa bırak ve yoluna onsuz devam et.

 

·         Seni başkaları ile kıyaslıyor mu?

 

İlişkiyi, başka kadınlarla rekabet etmek için yaşamamalısın. Sen, olduğun halinle (ufak tefek pürüzler hariç) zaten harika bir insansın. Kusurlarınla, güzelliklerinle, doğrularınla ve yanlışlarınla varsın bu dünyada. Seni sürekli başka kadınlarla kıyaslayan ve kendini kötü hissetmene sebep olan erkeğe hemen çıkışın yerini göster ve kendini özgür bırak.

 

·         Küçük sürprizler yapıyor mu?

 

Elbette evin önüne bir kamyon dolusu kırmızı gülle gelsin demiyorum ama arada sırada seni şaşırtmalı, mutlu etmeli. Mesela; Yorgun olduğun gün, gizlice mutfağa gidip senin için atıştırmalık bir şeyler hazırlasın, mutsuz uyandığın gün seni keyiflendirmek için ufak sevimlilikler yapsın. Bazen ufacık bir not bile senin yüzünü güldürebilir. İlişkiyi canlı tutar.

 

·         Çocuklarla ilişkisi nasıl?

 

Pek çok insanın ağzından "Böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum" sözlerini duyuyorum. Bence haklılar... Yine de evin içinde minik ayaklarıyla pat pat yürüyen sevimli bir canavara kim “hayır” diyebilir ki? Tabi çocuk istiyorsak karşı tarafın da bu konuda ne düşündüğünü bilmemiz lazım. Çocuk istiyor mu? Çocuk olduğu zaman bunun getireceği sorumlulukları yerine getirebilir mi? Her kadın iyi bir istediği kadar çocuğuna da iyi bir baba olabilecek erkeği arar…

 

Eğer bu nitelikler evleneceğin herfite yoksa bekar ol daha iyi. Sırf evlenmiş olmak, ikinci bir kişinin donunu yıkamak için evlenme!

 

·         Cinsel Hayatı Nasıl?

 

Bir erkeğin cinsel hayatı da önemlidir. Aranızda herhangi bir ten uyumu yoksa bir evliliği sürdürebilmek mümkün değildir. Kendini bu konularda kasma, seni sırf evlilik öncesi cinsellik yaşadın diye eleştirecek erkekle de işin olmasın. Sanki kendi yaşamıyor puşt! Siktirsin gitsin! Cinsellik de tek taraflı olmaz. Senin isteklerine ve arzularına özen gösteriyor mu? Kırmızı çizgilerine saygı duyuyor mu? Yoksa her defasında senin sağlığını hiç düşünmeden fazlasını mı istiyor?

 

Tüm bunları göz önünde bulundurmalısın. Çünkü hayatını bu insanla geçireceksin ve tatminsizlik en büyük aldatma sebebidir.