Aslına
bakarsanız şu “Trip
atma” mevzusunu kadın-erkek fark etmeksizin herkes yapıyor. Fakat bu durum kadınların üzerine yapışmış,
çıkmayan sakız gibi. Hoş bir bakıma
erkekler haklı bu konuda. Yahu kızım
ne istediğini açık açık söylesene. Lafa gelince “Erkekler aptaldır” diyorsun, o zaman aptala açıklar gibi anlatsana
derdini. Vahiy inmesini mi bekliyorsun herife?
Zaten
biraz sonra affedeceksin, ne gerek
var bu kadar somurtmaya. Valla kalıverecek yüzün öyle. Yapma! Tamam
anlıyorum, karşındaki kişiye değer veriyorsun, yanlışlarını yüzüne haykırıp onu kırmak ya
da bir bakıma onu kaybetmek
istemiyorsun ama trip atarak da bir bakıma kaybediyorsun.
Sen onun hatalarını dile getirdin
diye sana hemen sırt dönecek bir herifse karşındaki, bence zaten hiç çaba gösterme. Sal gitsin!
Bunları
duyunca erkekler şımarmasın hemen!
Sende bir erkek olarak bazen öyle andaval
oluyorsun ki, tribi hak ediyorsun!
Sana elli kere bir konu hakkında uyarı
ya da açıklama yapılmasına rağmen
hala aynı şeyi tekrarladığın salaklığını unutma!
Diğer
yandan şunu belirtmek isterim ki, ben hayatımda kimseye trip atma gereği duymadım. Malum oldukça açık sözlüyümdür. Fakat şu var ki, ben trip atmayınca bir bakıyorum erkek bana trip atmaya başlıyor. Hem de daha en başından bunu AÇIKÇA
beyan etmeme rağmen... Öyle bir salaklık
yani! Bir nevi roller değişiyor.
Bazen düşünüyorum ya ne istediğinizi
bilmiyorsunuz ya da aslında içten
içe trip kavramından felaket
hoşlanıyorsunuz…
Trip
atmak o kadar yapışmış ki kadınların üzerine, trip atmasan dahi atmış
oluyorsun. Öncelikle trip atmak ile atmamak arasındaki farklı
öğretmek gerek erkeklere;
Bak sevgili salak;
Eğer
yaptığın hata sonucunda sana bağırıyor, sana kızıyor ve sinirleniyorsam;
buna trip atmak denmez. Senin
yaptığın bir yanlıştan dolayı karşındakinin sinirleniyor olması gayet normaldir. Açıkça sana kızmıştır ve problemi dile getirir.
Trip atmak ise, yüzüne abuk
bir ifade takınılarak, bir şey anlattığında "Hı
ivit" gibi, “Bir şey mi oldu?”
diye sorduğunda; "Sen ne olduğunu bilirsin"
gibi kelimelerle cevap vermesidir.
Yani hiçbir şeyi açık seçik söylenmediği için konuyu anlamazsın.
Anladın mı?
İnsanız;
isteklerimiz var, arzularımız var, ihtiyaçlarımız var. Fakat bunu açıkça
söylemeyip karşındakinin anlamasını,
bir bakıma aklını okumasını bekleme. Kimi zaman sen bile ne istediğini, neye ihtiyacın olduğunu bilmiyorsun
ki... Bir de bunun sorumluluğunu
karşı tarafa yük etmek niye? Hoş,
bunu her türlü arkadaşlık ve aile ilişkilerinde yapanlarda var. Bunda da kadın-erkek fark etmiyor.
Kadın-erkek
fark etmeksizin önce ne istediğinizin
bilin. Senin kendi bilmediğin şeyi karşındaki nereden bilecek yahu? Dediğim gibi karşındakine
açıkça arzularını, isteklerini,
ihtiyaçlarını söylediğinde, onun hatalarını
dile getirdiğinde buna katlanamıyorsa, zaten gitsin bokunda boncuk arasın.
Kimse
senin isteklerini, ihtiyaçlarını tahmin
etmek zorunda değil. Bulmaca mı çözüyoruz? Sen
karşındakinden aklını okumasını beklersen daha çok beklersin.
Bununla birlikte kimse bu duruma uzun süre katlanmaz,
haberin olsun!