Erkek ve "Adam" Arasındaki Farklar


Erkek olmak basittir. Bir çük taksınlar işte, erkeksin. Fakat "ADAM" olmak zordur. Çünkü "ADAM" olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir.

 

ERKEK

ADAM

 

Cinsiyetçidir. "Erkekle ağlamaz, erkek dediğin yapmaz, kadınlar çok konuşuyor" gibi klişe tabirler kullanır. Bu klişelere de gerçekten varmışçasına uyar.


 

Kız-Erkek fark etmeksizin insanlara nasıl davranması gerektiğini bilir. Kimseye aklınca erkeklik "adamlık" taslamaz. Yeri geldiğinde gözyaşlarını akıtmasını da bilir.

 

Çükü vardır ve çüküyle gurur duyar. Öyle ki kendine ait olan bir uzva 3. Şahıs muamelesi bile yapar. Çükü kopsa erkekliği de biter.


 

Aslan gibi yüreği vardır. Gerisinin de bir anlamı yoktur.

 

Vicdansızdır. Kalp kırmayı bir marifet zanneder.

 

Vicdanlı ve merhametlidir. Kimsenin kolay kolay hiçbir gereksiz sebepten kalbini kırmaz.


 

Kötü niyetlerle bakar.

 

İyi niyetlidir.


 

Ne istediğinden asla emin olmaz. Her zaman gözü daha fazlasındadır.

 

Ne istediğini her zaman bilir ve olanla yetinir.


 

Sağı solu belli değildir. Zenne gibi kıvırır. Söylediği laflar yaptığı davranışlarla uyuşmaz.

 

Söylediği sözün ardındadır. Ağzından çıkan sözlerle sergilediği davranışlar her zaman bir uyum içerisindedir.


 

Tüm lafları havadadır. Bugün söylediğini yarın unutur. Asla tutmayacağı sözler vermekten çekinmez. Söylediği lafları değiştirir.  

 

Yerine getiremeyeceği sözler vermez. Söz vermekten çekinmez. Tutarlı sözler verir ve bu sözleri yerine getirmek onun için onur ve şeref meselesidir.


 

Sosyal olmanın peşindedir. Sorumluluk almaz. Durması gereken yeri asla bilmez. Sadece kendi isteklerini yapar ve bencildir.

 

Hem sosyal hem de sorumluluk sahibidir. Nerede ne yapması gerektiğini ve nerede durması gerektiğini bilir. Ne yapması gerekiyorsa onu yapar.


 

Anı yaşar. Maymun iştahlıdır. Eğlence peşinde koşmaktan başka hiçbir şey düşünmez.

 

Geleceğe yönelik yaşar. Eğlenmeyi bildiği gibi sorumluluklarının da bilincindedir. Hayatta tek bir amacı yoktur.


 

Egoları vardır ve bunları kırması mümkün değildir. Hava basmanın peşindedir. Lafa gelince mekan-mevki sıralar.

 

Mütevazidir. Her şeyi konuşmaz. Hava basmak gibi bir gayesi yoktur. Sorunlarını makam-mevki sıralayarak değil, medeni bir insan gibi konuşarak çözüme kavuşturur.


 

Ancak konuşmasını bilir.

 

Susmasını bilir.


 

Sorunları görmezden gelir. Yapmış olduğu hataları kabul etmez. Üstüne üslük bu hataları ört-pas etmeye çalışır. Çıkarcıdır. Çıkarları doğrultusunda hareket eder. Sıkışmadıkça azla özür dilemez. Haksızlık kendisine yapıldığında her fırsatta dile getirir.

 

Sorunlardan kaçmaz hatta onlarla yüzleşmesini bilir. Hata yapmışsa özür dilemesini bildiği gibi ikinci kez aynı hataya düşmez. Hata kendisine yapıldığında ya affeder ya da tamamen siler. Fakat o hatayı bir daha dile getirmeyecek kadar erdemlidir.


 

Takıntılıdır. Fakat umursamıyormuş gibi yapmaktan kendini alı koymaz.

 

Bağlıdır. Değer verdiği insanları umursar ve sevgisini göstermekten çekinmez.


 

Aşık olmayı ve birini sevmeyi utanılacak bir şey gibi görür. Sevdiğinin ardından gitmek yerine açıkça "seviyorum" demek yerine aklınca kaçmayı ve kovalanmayı bekler. Hikayeler yazar.


 

Adam dediğin sever ve bunu dile getirmekten asla çekinmez. Bunu ego yapmayacak kadar olgun biridir. "Seni seviyorum" dedi diye erkekliği zedelenmez.

 

Bir kadından "Hayır" ya da "Ayrılalım" gibi cevaplar aldığında, çirkinleşir. Bunu kendine yediremez. Kadının ardından atıp tutmaya çekinmeyecek kadar şerefsizdir.

 

"Hayır" ya da "Ayrılalım" cevabını aldığında sebebini merak eder. Bu konuyu yalnızca partneri ile konuşur. Hatalarını düzeltmeye çalışır fakat olmuyorsa da zorlamanın manası yoktur. Ceketini alıp gitmesini bilir.


 

Hemen vazgeçer.

 

Onu kazanmak için elinden geleni yapar.


 

Kadınlara bakışı yalnızca cinsel amaçlıdır. Güzel ya da çirkin tabirlerinden öteye geçemez. Kadınları yalnızca cinsel obje olarak görür. Kadınların ne söylediklerinin, fikirlerinin ya da düşüncelerinin bir önemi yoktur.


 

Kadınları cinsel obje olarak değil bir birey olarak görür. Fikirlerine, düşüncelerine ve söylediklerine önem verir. Göğüslerine değil ne söylediğine odaklanır. Dürtülerinin kurbanı olmaz.

 

Sevgilisini dış görünümüne göre seçer. Güzel göğüsler, büyük kalçalardan ötesini göremeyecek kadar çük kafalıdır.

 

Bir kadında yalnızca dış görünüşe bakmaz. Her kadını potansiyel sevgili olarak görmez. Birlikte olacağı kadında dış güzellik değil, özellik arar.


 

Kendini asla ilişkiye vermez. "Benim bağlanma sorunlarım var" gibi bahanelerle kendini ve kadını kandırmaya çalışır.

 

Bağlanmaktan korkmaz ki zaten bağlanmak onun gözünde korkulacak bir şey değildir. Bir ilişkide yerini ve sorumluluklarını bilir.


 

Cinsel yaşamı bir balığın fanusu kadardır. Aklı fikri sikmektir. Tek taraflı yaşar. Kendisi tatmin olur.

 

İlişkide ne zaman bir sonraki aşamaya geçileceğini bilir ve bunun için acele etmez. Olacaksa zaten olur. Cinsel yaşam iki kişiliktir.


 

Arzuları doğrultusunda karşısındakinin asla istemediği şeyleri yaptırmak için kırk takla atar. Zorla, tehditle ya da fırsat kollayarak yapmaya çalışır.

 

Kimseye zorla bir şey yaptırmaz. İstek ve arzularını ricalarla, güzel iltifatlarla dile getirir. Bunu yaparken çıkar göz etmez. Arzularını bastırmasını da bilir.


 

Görünüşü öyle olmasa bile ruhen bir yobazdır. Birtakım hak ve özgürlüklerin yalnızca kendisine has olduğunu zanneder ve bu doğrultuda hareket eder.


 

Dünyaya at gözlükleri ile bakmaz. Hak ve özgürlüklerin herkes için olduğuna inanır ve bunu hayatına geçirir.

 

Çıkarlar ya da sıkışmalar söz konusu olduğunda hemen yalana başvurur. Bazen kendini acındırır, bazen yüceltir.


 

 

Çıkar sağlamayı düşünmez. Neyse O'dur.

 

Kadınların duyguları ile oynamayı, onlarla yatmayı bir marifet zanneder.

 

Oyunlar çocuklar içindir. Adam dediğin bir kadının kalbi ve duyguları ile oyun oynamaz. Yatak muhabbeti yatakta kalır.


 

Aldatır ve aldatmayı da bir marifet zanneder. İlişkiyi bitirmez! Bitiren taraf olmak istemez. Her zaman bir açık kapı bırakır.

 

En başta kendine ve sevdiği kadına saygısı vardır. Aldatma gibi erdemsiz bir davranış sergileyerek kendini küçük düşürmez.  Eğer bitmişse bitmiştir.


 

 Evliliğin "e"sini duyduğu anda kaçar. Zaten onda evlenecek göt yoktur. Onunla evlenmeyi düşünecek kadar salak kadınlar varmışçasına bununla övünür. Kısaca kendi kendine gelin-güvey olur.


 

Adam dediğin sorumluluklarını bilir. Geleceğe dair planları vardır ve bu planlar sevdiği kadını da kapsar. "Asla evlenmem" gibi saçma sapan bir yargıya kapılmaz. Hayatın ona getirebileceği şartları bilir. Büyük lokma yer ama büyük söz söylemez. Babalık vasıflarına sahiptir.


 

Ön yargılıdır.

 

Ön yargıları yoktur.



ve günün sonunda kadınlar kaç erkekle tanıştığını değil, hayatına kaç «ADAM» girdiğini hatırlar…