Sana “Kadınları” anlatmak için, onları 5 gruba ayıracağım. Tabi ki istisnalar kaideyi bozmaz ama genellikle onları birbirinden ayırmak için bu ipuçlarına ihtiyacın var. Başlayalım;
Çerez Ya
Adı
üstünde Çerez ya! Çantada keklik. Hani ardından sürekli olarak dedikodu yapılan, yüzüne gelince "Tam bir kaşar" denilen ama bu tabirlere sessiz kalan kız var ya, onlardan bahsediyorum. Çünkü zaten ortaya çıkıp "Benim hayatıma kimse karışamaz lan"
diyebilseler, kimse ağzını açıp bu kıza hareket edemez. Bu kızımız aşkı
arar. Kendisini gerçekten birinin sevmesini
ister. “Seni istiyorum” diyen her erkekten
bir umut beklerler. Bir umut, “Bu erkekle birlikte olursam o da beni sever” diye
düşünürler: Kısaca, aşkı ararken çok fazla puşta denk gelmiştir.
Sessiz ve sakin
bir kızdır. İnsanları kırmamak, üzmemek için içine atar. İçine attığı gibi de kimsenin ardından dedikodusunu yapmaz. Kalbinin kırıldığını anlamazsın. Çünkü trip
atmaz. Sana bağırmaz, kızmaz. Alenen
senden bir talebi olmaz. Bir şey istemez. Olanla yetinmeye çalışır.
Çerez-Ya,
kendi içerisinde çok büyük bir psikolojik savaş içerisindedir. Her ne
kadar umursamıyormuş gibi görünse de
yaptığı hatalara, insanların onun
ardından ya da yüzüne karşı söylediklerine
üzülür. Artık öyle bir hale
gelmiştir ki, kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. Çünkü zaten
aşkın yolunda harap olmuştur. En büyük hatayı erkeklere güvenerek yapmıştır. Muhtemelen de hala
onu gerçekten seven bir adam bulamamıştır. Çünkü zaten toplumda adam sayısı oldukça az. Hele de adı
çıkmış bir kıza erkeklerin yaklaşma sebebi belli... Yazıklar olsun!
Bu
kız genel olarak dikkat çeken ya da çok güzel denilen kızlardan değildir. Erkekler,
Çerez-Ya'yı çerez gibi görürler.
Peki, bunun başlangıç noktası nedir?
Okulda,
mahallede ya da herhangi bir ortam da edindiği ilk sevgilisinin onu gerçekten seveceğini
düşünerek bir ilişkiye başlamıştır.
Daha sonra bu puşt, kızla yaşadığı ne varsa
orada burada konuşur. Aklınca hava attığını düşünür adi
şerefsiz! Herkes de bu kızın “Kaşar” olduğu hakkında
dedikoduyu devam ettirir. Yahu sana ne? Sen namus bekçisi misin
ister yatar ister kalkar. Sana girip çıkan ne?
Girip çıkanda şudur;
Bu
kızın dedikodusunu yapan kızların çoğu, onu kötü
göstererek “Bak ben öyle değilim” diye
kendilerini yüceltmeye çalışırlar.
Erkekler ise ulaşamadıkları ciğere mundar derler. Çünkü zaten o puştun
anlattıklarından sonra da bu puştlar
o kıza yanaşmaya ondan yararlanmaya çalışmışlardır. Ama o kız bunlara (sessiz
kalsa bile) karşılık
vermemiştir. Haliyle de kızın adını
çıkarmışlardır. Zaten baştan belirteyim; gerçekten
öyle olan bir kızın adını çıkaramazsın.
Sonrasında
bu kızımızın ardından dedikodu seli alır başını gider. Her erkek
bundan faydalanmanın yolunu arar.
Her ne kadar kızımız önlem alsa da
en büyük isteği onu gerçekten birinin sevmesidir. Bu
ihtimali göz önünde bulundurarak,
kendisinden her seferinde çıkar
sağlamaya çalışan puştlara
istemsizce güvenir.
Şimdi
bu puştların da puşt olduğunu
anlamak da o kadar kolay değildir.
Çünkü kızı yatağa atabilmek için türlü yalanlar, türlü oyunlar, türlü şaklabanlıklar
yaparlar. Yeri gelir “Seviyorum” derler,
yeri gelir hediyelere boğarlar. Ama
bunları kimse bilmez. Herkes neyi bilir? Bu kızımız o puşta güvenir,
artık sevgisinden emin olur. Bir
şeyler yaşar. Kızı yatağa attıktan sonra bu puşt değişir. Özüne döner. Millete de “Hemen
altıma girdi kaşar” der. Kızın duyguları
ile nasıl oynadığını, o duyguları nasıl sömürdüğünü anlatmaz.
İşin
kötüsü bu kızın daha ilk olaylarda ardından dedikodu yapan, ego kasan puştun
karşısına çıkıp “Ulan sen kimsin göt” demesi
lazımken, yeri geldi korktuğundan yeri geldi uğraşmak istemediğinden yeri geldi üzüntüsünden,
Allah’ından bulsun demesinden dolayı sessiz
kalmasıdır. Bu sessizlik de her
olayla beraber katlanır. Zaten
normalde de bu kız kolay kolay hakkını savunamayan,
sessiz sakin bir kişidir. Masumdur
aslında fakat bu masumiyeti erkekler yıllarca sömürmüştür.
Toplasan
2-3 kişiyle beraber olmuştur bu kız
ama ardından 10 kişi “Benimle birlikte oldu”
diye iftira atar. Çünkü neden? Bu kız karşılarına geçip hesap sormaz, bu kız ortalığı velveleye vermez, bu kız sessizdir. Pek çok puşt da bu sessizlikten faydalanır. Aynı zamanda bazı kaltaklarda faydalanır.
Artık
ileri safhalarda bu kız da ardından
yapılan dedikoduları kabullenir. Eee! Sen bir insanı
yapmadığı bir şeyle suçlarsan, o da
en sonunda "Bari yapıyım da öyle suçlasınlar" der. Artık psikolojik olarak çökmüşlerdir.
El birliği ile bu kızın hayatının içine sıçmışsınızdır.
Bu saatten sonra ne yapsın? İnsanları bu safhaya getirme, getirene de müsaade etmeyeceksin. Bir arkadaşın
kızın biri ile gerek hayatta gerekse
yatakta ne yaptığını anlatmaya başladığında, sesini
kestireceksin. Adam olmak bunu
gerektirir!
Bu
kızlarla evlenmeyi de düşünmezsin.
Çünkü salaksın! Mantık gereğince bu
kızlar aslında doğru seçimdir.
Sevgiyi, aşkı o denli aramışlardır
ki pek çok hata yapmışlardır,
bulduğunda da kıymet bilirler. Kimse
onu senin gibi sevmediği için,
hayatta ilk kez bir puşta denk gelip
sonra hayatı mahvolduğu için,
çevresinde her erkeğin ona puştça tavırlarla yaklaştığını bildiği
için seni başının üstünde tutarlar. Onu gerçekten seversen, o da seni sever. Her istediğini
yapar. Gözü asla dışarıda, başkasında olmaz, sen onunla olduğun için ona farklı bir gözle bakmadığın için
senden başkasını aramaz. Çünkü zaten bunca hatanın içine aşkı aradığı için
düşmüştür.