İlişkinin Temel Kuralları



İlişkiyi yürütmek bana zor geliyor” zor falan değil! Bunun arkasına sığınma

 

Sen, sürekli olarak kendini düşünen, kendini dinleten, bencil bir pisliksen tabi ki ilişki kurmak ve devam ettirmek senin için zor olur. Zaten kimseyle de ilişki kurup o insanın hayatını da rezil etme! Kendini düzeltmek içinde bir çaban varsa; konuyu okumaya devam edebilirsin.

 

İlişkilere başlamadan önce şu kuralı kabul et; "İlla hayatında biri olması gerekmiyor" Bu kafayla ilişkiye başlama ya da devam ettirme… İnsanları tipine göre seçme, kusurlarına göre yargılama. Dinle ve tanıma yoluna git!

 

İlişkinin başında ve devamında ana kurallardan biriDinlemektir”. Dinliyormuş gibi yapmak ya da sırf onun söylediklerine cevap vermek için dinliyormuş gibi yapmak değil. Gerçekten otur, kapa çeneni ve dinle! Unutma ki dinlersen, bilirsin. Neye ne tepki vereceğini, neye kızacağını, neye sevineceğini bilirsin. Nerede ne şekilde hareket edeceğini bilirsin, hangi konuda ne denli birikim ve bilgi sahibi olduğunu da bilirsin. İyi bir dinleyici olursan ayrıntıları yakalarsın. Ne zaman değiştiğini de bilirsin. Karşımızdaki insanlar her zaman iyi niyetli de olmayabilirler maalesef. Ama dinlersen açıklarını da yakalarsın ve tüm bunlar sana artı puan olarak geri döner.

 

Temel kurallardan biri de “Değişmemek”. Öncelikle insanlara neysen öyle tanıt kendini. Elde edene kadar iyiyi elde ettikten sonra kötü yüzünü göstermek sana hiçbir bok kazandırmaz. Aksine kaybetmeye mahkûm olursun. Sonradan değişirsen, daha en başından seni olduğun gibi kabul etmeyeceğini göstermiş-kanıtlamış olursun herkese. Bu da doğal olarak ilişkide senin aciz taraf olduğunun göstergesidir. Yani o saatten sonra istediğin kadarBen haklıyım” desen de zaten en başından kendini başka biri gibi tanıtarak kimsenin senin gerçek benliğini sevmeyeceğini kabul etmişsindir.

 

İlişkide başlıca etmenlerden biri “Kim ne der?” diye düşünmeyi bırakmaktır. Başkalarının aklıyla yola çıkmayacaksın. Başkalarından ne olduğu belirsiz tavsiyeler almak, onların saçma sapan kıskanç yorumlarına kulak asmak yerine, ilişkin olan kişiyle iletişim kurmayı dene. Birbirinize karşı daha en başından açık olun. Saçma sapan oyunlara, kaçan kovalanır muhabbetlerine, ego tatminlerine girmeyin. Söylenen sözlere kırılmak yerine kaile alıp düzeltme yoluna git. Trip atmak yerine derdini açıkça beyan et. Şayet herhangi bir düzelme yoksa ilişkiyi devam ettirmeye çalışma. Biraz kendine güvenin olsun…

 

İlişkilerin yapı taşları saygı, sevgi ve sadakattir. Eğer sen bu üç yapı taşından mahrumsan biz seni hiç tutmayalım canım. Sen çıktığın yere geri gir!

 

İnsana insan olduğu için saygı göstermelisin. Onun kalbini kırmayacaksın, duyguları ile oynamayacaksın, başka amaçlar uğruna ilişkiye başlamayacaksın. Zamanında biri senin kalbini kırdığında ve bundan etkilendiğinde, bir başkasına aynı şeyi yapmak yerine yapmamayı öğreneceksin. Hem zaten bu nasıl bir saçmalık yahu! Kalbini kırandan al intikamını götün yiyorsa… Sana hiçbir halt etmemiş kişilerden intikam aldığını mı sanıyorsun kuş beyninle? Neyin kafası bu? Nasıl bir kompleks?

 

Sen ona olan saygını hiçbir zaman kaybetmeyeceksin. O sana karşı kaybetse dahi, sen yine de o saygıyı koruyacaksın. Çünkü o sana saygısızlık ettiğinde onu eleştiriyor, hor görüyor ve şerefsiz diyorsun. Sen de ona aynını yaptığında, ondan aşağı kalır hiçbir tarafın kalmıyor. Sende en az onun kadar hor görülmesi gereken, aşağılık ve şerefsiz biri olursun ve eleştirmeye gram hakkın kalmaz. Aynı şey kalbin kırıldığında da geçerlidir. Kalbini kıran insan gibi davrandığında ondan farkın kalmıyor.

 

Sevgi de en az saygı kadar önemlidir. Fakat saygı göstermediğin taktirde “Seviyorum” diye götünü yırtsan da faydası yok! Zaten şu son dönemlerde sevmeyi, utanılacakmış bir şey gibi nitelendiren mallara anlam vermek çok zor! Hangi ahmak, sevmemekle övünebilir? Bununla egosunu tatmin edilir mi? Sen nasıl bir mahlukatsın yahu! Egosunu sadece sevgi sözcükleri söylememekleBen o cümleyi kuramam” demekle kendini tatmin eden tipler sadece aşağılık komplekslidir. Bu tiplerden katiyen uzak dur… Zaten sevmeyen sevilmemeli. Bırak ne hali varsa görsün mal!

 

Sadakate gelirsek, erkeklerin kadınlardan daha sadakatsiz olduğu bir gerçektir. Bunun en büyük sebebi gerizekalı ve cahil bir toplumda yaşıyor olmamız. Sadakatsiz erkekte (kadın da) bu cahil toplumun bir parçasıdır. Cahille işiniz olmasın. Sadakat, kişinin önce kendisine olan saygısıdır. Neden?

 

Öyle bir sevgili bulurum, öyle mükemmel bir eş bulurum ki, başka kimseye ihtiyacım kalmaz. Çünkü asıl mükemmel olan benim ve hak ettiğimi bulurum” sözüm yeterince açıktır diye düşünüyorum.

 

Hiç düşündün mü? Neden bu sadakatsiz kişiler, sevgilisinden ayrılmadan ya da karısını boşamadan başka birilerine bakıyor, ilişki kurmaya çaba gösteriyor? Çünkü kendisinin ne bok olduğunu biliyor. Elindekini kaybederse bir daha kimsenin ona bakmayacağın biliyor. Çünkü zaten bunu zor buldu. Başkası onu tanıdığında sevgilisi ya da eşi kadar sevmeyecek biliyor. Kısaca 5 kuruş etmeyecek biri olduğunun farkında. Sadakatsizce davranarak bir bakıma bunu kanıtlıyor. Peki, neden hala aldatma yoluna gidiyor? Yalnızca kendini avutuyor!

 

Son kural ise (yaşayanlar için) cinsel hayattır. Evlenmeden önce cinsellik, bastırılmış ve cahil toplumlarda erkeğin pohpohlanması kadının hor görülmesidir. Öncelikle bunu aşacaksın. Bir erkek cinselliği yaşıyorsa kadının da en az onun kadar yaşama hakkı vardır BİTTİ! Sen kendini çok dindar sanıp; “Kadın yaşayamaz erkek yaşar diyorsan” sana konuyu Kur'an-ı Kerim’den bir ayetle örnekleyeyim;

 

·         Nur Suresi 3. Ayet;

 

 "Zina eden bir erkek ancak zina eden bir kadınla, zina eden bir kadın da ancak zina eden bir erkekle evlenebilir. Gerisi Müslümanlara haram kılınmıştır."

 

İdrak edebilirsen…

 

Velhasıl, şayet cinsel ilişki esnasında birtakım beklentilerin varsa kaşındakinden; sende onun beklentilerini karşılayacaksın. Öyle tek taraflı tatmin olmak yok! Şayet ilişkide olduğun kişinin beklentilerini karşılamıyorsan o zaman bir şeye onu zorlamaya ondan beklemeye de hakkın yok! Ve eğer sana bu haksızlığı yapan bir sevgilin ya da eşin varsa, bir an önce salla gitsin hayatından! Yoksa hayatın boyunca gerçekten ihtiyacın olan cinsel ihtiyaçtan mahrum kalırsın.

 

Ota boka kavga sebebi oluşturmak yerine her konuda açık olursan, seni olduğun gibi kabul eden birini bulur ve onun değerini bilirsen, hayatın boyunca mutlu olursun! Kendini de ölç, biç ve tart! Kendi standartlarında birini bul!

 

Kendini olduğun gibi kabul edersen mükemmel olursun, seni böyle kabul eden biri ile birlikte olursan mükemmel bir çift olursunuz.