İlişkilerinde
huzuru yakalamak için, önce kendi
içindeki huzuru bulman gerekiyor.
Kendini seninle hiçbir ilgisi
olmayan her şeyden arındırmalısın.
Bunun için önce kimin ne yaptığı, ne
giydiği, kiminle ve nerede gezip tozduğu, saat kaçta çıktığı gibi dedikoduları
unut ve yapma. Aklında boş yere yer edinen her tür gereksiz bilgiyi silmeye odaklan. Kıskançlıklarını bir kenara bırak.
Şu
zengin, şunun arabası var, o çok güzel,
seksi bir fiziği var, bunun ilişkisi
var, çok mutlu… Bunlar ve bu gibi
durumlara karşı hissettiğin tüm o hasetten ve kötü duygulardan arındır
kendini. “Olduğu gibi kabul etmek” sözü
yalnızca kötü durumda olanlar için
değil, iyi durumda olanlar için de geçerlidir. Daha sonra; bugüne dek canını sıkan, içini acıtan, kıskanmanı sağlayan, sana gösteriş
yapan, eleştiren, kıran, küçümseyen, olduğun gibi
kabullenemeyen, seni kullanan, sana saygı göstermeyen herkesten kurtul.
Çıkarların
doğrultusunda bir ilişki kurmak
zorunda kaldığını düşündüğün kimse
olmamalı. Birinden bir çıkarım sağlamaya çalışmak yerine kendi yolunu çiz ve kendi ihtiyaçlarını karşılamak
için donat kendini. Olduğu kadar… Fazlasında gözün olmasın. Ne kadar azla
yetinmeyi bilirsen o kadar mutlu
ve huzurlu hissedersin kendini.
“Azla yetinmek” derken hakkının yenmesinden
bahsetmiyorum. Hem kendi hakkını hem
de bir başkasının hakkını savunmaktan asla vazgeçme. Vicdanlı, merhametli bir
insan olursan her zaman başını yastığa huzurla
koyarsın.
İlişkilerde
de bu böyledir. Ne kadar az beklenti içerisine girersen o kadar az kırılırsın, o kadar az hayal kırıklığı yaşarsın, o kadar az üzülürsün.
Yine burada “Az beklenti” dediğim şey
kendinden çok daha düşük
kapasitedeki biriyle ilişki kurmak değil. Fakat fazlası da değil. Bunun için önce kendinle yüzleşmen gerekiyor.
“Ben kimim? Ne kadar yetenekliyim? Hatalarım ne? Ben
karşımdaki insana ne verebilirim?” gibi soruları kendine sormalı, sonrasında verdiğin
ve kabul ettiğin yanıtlara göre kendi standartlarını
belirlemelisin. Ardından “Ben ne istiyorum? Karşımdaki insandan beklentilerim neler?”
sorularına geçebilirsin.
Standartlarını belirlemeli ve bu standartların daha altında
birini hayatına almamalısın. Bu
durum seni yaralar, kırar ve üzer. Kimi zaman standartlarının üzerinde biri dahi senin tüm huzurunu alt üst edebilir.
İlişkilerinde
“Saygı”
ön planda olmalıdır. Eğer karşındakinin sana saygı göstermesini istiyorsan önce sen ona saygı göstereceksin. Bu saygı karşındaki sana ne yaparsa yapsın, ne
söylerse söylesin değişmemeli. Şayet karşındaki sana asla saygı göstermiyorsa
onu hayatından def etmelisin. Bu tip
insanların kalbinde hiçbir zaman
yeri olmamalı.
Bir
ilişkin bitmiş ise ve bu ilişkiyi
yaşarken olgunluk dediğimiz çağdaysan yeniden bu ilişkiyi filizlendirmenin anlamı yok demektir.
Çünkü olgunluk çağı dediğimiz dönem
sonrasında insanlar değişmez. Çıkarları
doğrultusunda seni yeniden kazanmak
için rol keser. Fakat bu rol de uzun bir süre kalamaz. Eski problemlerin hepsi yeniden su yüzüne çıkacaktır. Kısaca biten bir ilişkinin üzerinde durmaya gerek yok. Huzuru yakalamak
istiyorsan eski defterleri
kapatmalısın.
Önemli
olan popüler ve sosyal biri olmak değil. Dostluklarını 2-3 ile sınırlandırmalısın. Her gün görüşmek yerine belirli zamanlarda vakit
geçirmelisin. Arkadaşlarınla her şeyini
paylaşmamalısın. En başta kendine vakit
ayırmalısın. Kendine ayırdığın vakit
süresinde zorunlu kalmadığın müddetçe kimseyle
konuşma, sohbet etme, mesajlaşma ya da aklını karıştıran gizli
sosyal medya takiplerinden, dikizlemelerden uzak dur. Tamamen kendinle baş
başa kal…
Günde
bir ya da iki saatini ayır. Kitap oku, film izle, müzik dinle… Fakat daha çok
kendine bir hobi edinmen faydalı
olacaktır. Yine on dakika kadar tüm
bunları da bir kenara bırak. Düşün, kendinle konuş… Duygularını saklama, insani duyguları kötü
dediğimiz duygulardan ayır. Duygusal,
merhametli, vicdanlı, yardım sever ya da romantik duygular
saklanmaması gereken duygulardır. Bununla birlikte kötülükten arınmalısın. Kıskançlık,
öfke, intikam, nefret gibi
duygularını bastırmayı bilmelisin.
Aynanın
karşısına bak ve tüm vücudunu
incele, her bir noktasını aklına
kazı. Sen bu’sun ve kendini kabullenmeyi öğrenmelisin. Sen şişmansın ya da çok zayıf, şurada doğum leken var, şurada çatlakların, göbeklisin, kelsin, çok kıllısın, bunun büyük, dudakların ince
ama bu’sun işte kabul et! Kendinden utanmamalı ve komplekslere düşmeye mahal
vermemelisin.
Ancak
kendi iç huzurunu bulursan, bir ilişkide huzuru yakalayabilirsin.