Patavatsız Melek

Yeni gelin sunumu , benim kanaatimce gösteriş budalası haline dönüşmüş kızlarımızın, ataerkil düzenin kurduğu tuzağa düşmüş yeni gelin kıroluğu . Üretkenliği 4 duvar arasına sıkışmış bu kadınlara acımamak elde değil.     Televizyon programlarıyla başlayan bu durum öyle popüler bir hal aldı ki tüketim çılgınlığının yanı sıra aldıkları yorumlar ve beğenilerde işin bokunu çıkarmalarına neden oldu.   Bu kadınların başka işleri yok, başka dertleri yok, bir hayat gayeleri yok. Sırf evlenmiş olmak için evlenen , abaza kadınlar bir koca bulmuş olmanın mutluluğunu yaşıyor. Çin malı eşyalarla, çocukken sahip olamadığı Barbie evi hayalini evliliğine taşıyor. İşlevsizliğin deliliğe vurmuş hali…   Küçük sandalyelere bisküvi oturtarak, fincanlara kurdele bağlayarak, tuvaletlerinin yerlerini mumlarla süsleyerek kocişkosu Murtaza’nın eve gelmesini bekliyorlar. Hazırlanan kahvaltılardan , yapılan yemeklerden ve ara öğün atıştırmalıklarından...

“ Alt tarafı bir imza ” deyip geçtiğin Resmi Nikah , böyle bir dünyada , böyle bir coğrafyada kadının ve varsa çocuklarının güvencesidir . Bunun zorunlu kılınmasına laf edeceğine, önce kendine sonra hemcinslerine “ ADAM ” olabilmeyi öğret. Zor bir zanaattır Adam olabilmek . Her erkeğin edinebileceği bir meziyet değildir .   Modernleşme adı altında senin gereksiz bulduğun o imza , pek çok kez kadının ve varsa çocukların hakkını koruyabilen tek şey!   Dünyada ve özellikle ülkemizde pek çok erkek tüm hakların yalnız kendi cinsine verildiğini, her zaman üstün cinsiyet olduğunu ve canı ne isterse yapabileceğini zannediyor.   Yetmez gibi hiçbir sorumluluk almayacağını düşünüyor ve tüm sorumluluklardan kolayca kaçabiliyor.   Kadına değer verdiğini belirten erkeğin bile, illaki cinsiyetçi yaklaşımlarına şahit oluyoruz…   Ailenin, toplumun ve hatta okulların verdiği yetersiz eğitime baktığımızda da bu durumu değiştirecek , erkeğ...